Thursday, December 29, 2011

Brezilya gümrükler karşılaşmasında savunmaya çekildi

Brezilya ekonomi bakanı Guido Manteiga geçtiğimiz Çarşamba günü korumacı gümrük uygulamaları serisine bir yenisini daha ekleyerek bu sefer tekstil konusundaki yeni gümrük değişikliklerini açıkladı.  Brezilya tekstil sektörünün artan ithalat dalgası, damping fiyatları veya düşük faturalandırma ile oluşan haksız rekabetten dolayı mağdur olduğu uzun süredir sektörel gündemi meşgul etmekteydi.  Bu gündeme cevaben Brezilya hükümeti, gümrük vergisi uygulamasını ters düz etme yoluna gitti. İthalatta gümrük vergilendirmesi artık mal bedeli üzerinden değil de (ad valorem), ağırlık baz alınarak yapılacak (ad rem). Bunun pratikte Brezilya ve Türkiye arasında yeni filizlenmeye başlayan tekstil ticaretine nasıl etki yapacağını ve küresel üreticilerin bu uygulamaya nasıl cevap vereceklerini birlikte izleyip göreceğiz. 2011 yılı içerisinde Sao Paulo şehrinin tekstil toptancıları merkezi olarak kabul edilen "Luz" bölgesinde açılan bir türk markasının satış mağazası hepimizi gururlandırmış ve bu sektör için umutlandırmıştı.  Bu uygulama ile Brezilya hükümeti, aslında gümrük kurumlarının düşük faturalandırılmış malların ülkeye girişini tespit etmekte ve cezalandırmakta yetersiz kaldığını kabul etmiş oldu. Hükümet ayrıca söylemlerinde bu tip haksız rekabet karşısında Dünya Ticaret Örgütü tarafından öngörülen antidamping önlemlerinin yerli üreticiyi korumakta zayıf kaldığı fikrini savunuyor.  2011 yılı Brezilya para birimi Real'in Dolar ve Euro karşısında büyük dalgalanışına sahne oldu. Diğer para birimlerinin Real karşısındaki değer kaybı ithal binek otoların fiyatlarını çok ilgi çekici hale getirdi. Buna Brezilya imalatı otolardaki seri aksesuar fakirliği, son yıllarda gelirin daha geniş katmanlara yayılarak halkın satın alma gücünün artması ve işsizlik oranının tarihi yüzde 5 kademesine kadar gerilemesi gibi diğer faktörler eklenince, Brezilya yolları ithal otolar ve araçlarla dolmaya başladı. Bu refah seviyesini şimdiye kadar hiç idrak etmemiş brezilyalı tüketici ithal ürünlere olan hasretini gidermeye başladı. Bu durumu gören hükümet Ekim 2011'de ani bir kararla ithal otolara uygulanan İPİ sanayi ürünleri vergisini %30 yükselttiğini açıkladı. Böylece ülkede fabrika açmadan, yüzde yüz ithal popüler araçlarını pazarlayan özellikle Kia ve JAC gibi markaların yükselişi vergi ve devlet zoruyla durdurulmuş oldu. Brezilya hükümeti, ülkede yeni dış yatırım yapmaya zorlayan bu tavrına aldığı iç politik destek sayesinde bu kararı karşısında yükselen ülke dışı seslere göğüs germesini bildi.   Brezilya'nın ekonomi politikasını saran tüm bu korumacı sis bulutunun görmemizi zorlaştırmaya çalıştığı ama hiç de başarılı olamadığı gerçekler var. Brezilya'da üretilen sanayi mallarının yüksek fiyatları yüzünden dünya piyasalarında hiçbir rekabet şansı bulunmuyor. Brezilya'da üretim yapmanın maliyeti tarihin en yüksek seviyesinde, dünya şampiyonluğuna oynayan vergi yükü,   sanayiciyi çıkmaza sokan karmaşık ve haksız vergi sistemi, çalışanın işverene maliyetini aşırı seviyelere taşıyan ve devamlı genişleyen sosyal haklar yumağı, cüssesine büyuklüğüne bakmaksızın bütün üreticileri korkutacak boyuta gelen yavaş yargı sistemi ve çoğu zaman tartışılır kararlar doğuran Brezilya iş hukuku, tüm bu salatanın üstüne keskin bir sirke etkisi yapan yürütmenin bütün katmanlarındaki rüşvet ve yolsuzluk geleneği.  Sanayicinin işini zorlaştıran ve maliyetleri artıran faktörlerden bir diğeri de Brezilya'nın alt yapı yetersizlikleri, Brezilya dünyada enerjinin ve iletişimin en pahalı olduğu ülkelerden birisi, buna rağmen kesintilerin sonu gelmiyor ve sektördeki kötü, kalitesiz hizmet düzelecek gibi görünmüyor.  Brezilya hammadde ve özkaynaklar açısından kendine yeterli gibi gözükse de sanayisini ve ürün gamını önümüzdeki on yılda genişletebilmesi için ithal alt ürünlere ve hammaddelere ihtiyacı var. Ancak sınır tanımayan korumacılığın getirdiği yüksek ithal vergisi oranları,  çifte vergilendirme ve haksız, işlemeyen vergi iade sistemi bunu imkansız kılmaktadır.

No comments:

Post a Comment